type="text/css">
   
 
  BOYABAT'IN FELAKETLERI

   
BOYABAT TA 1948 BÜYÜK SELİ

Boyabat’ta seller daha çok sonbaharda çoğalır.Halk sonbahar sellerine Kabak Seli diye ad vermiştir. Bu seller çok kez kasaba ve köyleri basmış arazi ve evlere zarar vermiştir. Kasaba hiç görülmemiş halka heyecan korku veren cana kıyan sel 1948 yılı sonbaharında görülmüştür. Ben de bu seli Boyabat Anadolu Ajansı muhabiri olarak merkeze bildirdim.Bu yönden olayın habercisiyim.

Boyabat’ta seller daha çok sonbaharda çoğalır.Halk sonbahar sellerine Kabak Seli diye ad vermiştir. Bu seller çok kez kasaba ve köyleri basmış arazi ve evlere zarar vermiştir. Kasaba hiç görülmemiş halka heyecan korku veren cana kıyan sel 1948 yılı sonbaharında görülmüştür. Ben de bu seli Boyabat Anadolu Ajansı muhabiri olarak merkeze bildirdim.Bu yönden olayın habercisiyim.

Büyük selden bir hafta önce kasabaya ve çevresine yağmur yağmış kasaba içinden geçen Gazi dere çayına gelen taşkın sel ahşap köprüyü yıkmış evlere hasar yapmış bağ ve bahçelere çok zarar vermişti.Kasaba’da hava açık güneşlikti.

Çay boyundan gelen bir hışıltı duyuluyordu.Görülmemiş ve duyulmamış bir olaydı bu.Çay kenarındaki halk sel geliyor diye bağırıyor herkez otarafa koşuyordu.Su kabarmış mahalle aralarına sokaklara taşıyordu.Bu ara köprü başındaki bir evin seller üstünde gittiği söyleniyordu.Pek çok ev su altında kalmıştı.BOYABAT KASABASINDA YANGIN

1925 yılı sonbaharlarında Boyabat çarşısı baştan başa yanmış sabaha hiçbir ticarethane kalmamış.

Çarşı,kasabanın tam ortasında her çeşit dükkan.kahvehane,han,otel vb.sanat işleme yerleri bir arada topluca bulunurdu.Evler çarşının dışında kalırdı.

Panayır yeri Ali Beyli Köyünün önündeki ^^Panayır yeri denilen

Alandı.Ekin ayında üç Çarşamba günü yapılırdı.İlk Çarşamba,orta Çarşamba ve son Çarşamba panayırı diye adlandırılırdı.^^

Yangın Çarşamba panayırını akşamı geç vakit çarşının ortasında başlamış(Taşhan denilen dükkanlardan sigara ateşinden oluştuğu söylenir)kısa sürede etrafa yayılmıştır.

Binalardan ahşap oluşu herkesin kendi dükkan eşyalarını kurtarma telaşına düşmesi itfaiyeye yardım etmemeleri yüzünden yangın önlenememiştir.

O zamanlar belediyenin daimi iş başında bekleyen itfaiye elleri yoktu.İtfaiye erlerini az para verilirdi.

İki üç tane elle çalıştırılan tulumbaları vardı.Ayrıca su taşımak için su kapları kazma kürekleri bulunurdu.Bunlar Belediye önünde hazır bulundurulurdu.

Bir yerde yangın olunca halk ^^yangın var^^ diye bağırmaya başlar yangın yerine doğru koşmaya başlardı.Bu bağırtıyı duyan itfayeciler işlerini bırakır yada evlerinden çıkar belediye önünde tulumbalar başında toplanırdı.Yangın yerine bir taraftan su taşırlar bir taraftan da tulumbalarla yangına su serperdi.

Bu çarşı yangınını Boyabat’ın başına gelen en büyük felaket diye söylerler.

 BOYABATTA 1943 YILI DEPREMİ

Boyabat ve çevresi birinci ve ikinci deprem bölgesidir.Büyük fay Kızılırmak yatağından geçer.

Boyabat ve çevresi birinci ve ikinci deprem bölgesidir.Büyük fay Kızılırmak yatağından geçer.

1943 depreminde kimi köylerde evler yıkılmış kimisi kullanılmaz hale gelmiştir.Kasabada da çok ev hasar görmüş halk sokaklara düşmüştür.

Yineleme uzun sürmüş evlere girilmemiş ve hep dışarıda meydanlarda yatılmıştır.Deprem iki gün sürmüştür.Ölüm olmamış hasar gören binalar onarılarak oturulacak hale gitirilmiştir.

S a a T
 
HABERLER
 
_
ONLINE SAYAÇI
 
tracker
HTML KOD
 
Bugün 1 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol